MÜHENDİS YAZAR
Son Yazılar
Yükleniyor...

17 Kasım 2022 Perşembe

KALİTE YÖNETİM SİSTEMLERİ

KALİTE YÖNETİM SİSTEMLERİ

KALİTE YÖNETİM SİSTEMLERİ

Günümüzde pek çok farklı kalite yönetim sistemi bulunmaktadır. Bu sistemler kendi içinde farklı uygulama metotları ile ayrılsa da ortak payda olarak belirlenen nokta kalite hedeflerini maksimum verimlilik ile yakalamaktır. Kalite yönetim sistemleri kavramını anlamak için bilinmesi gereken ilk ve en önemli kavram kalitedir.



KALİTE NEDİR?

Kalite yönetim sistemleri kavramının en temel hususu olan kalite bir üretim tesisinde üretilen ürünün üretim tesisinin belirlenen potansiyellerine uygun olarak seçilen hedef toleranslarının içerisinde üretilebiliyor olmasıdır. Eğer çıktı sayısı belirlenen kriterlere uygun olarak hedeflenen sayıya ulaşıyor ise kalite yakalanmış demektir. Kalite yönetim sistemlerinin temel hedefi ise bu hedefin tutturulması için çeşitli çalışmalar yapmaktır.

Kalite yönetiminde denetim son derece önemli bir kavramdır. Yanlış yapılan değerlendirmeler tesisin geleceği açısından oldukça zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle kalite yönetimi denetlemeleri açısından da çeşitli metotlar üretilmiştir. Bu metotlardan günümüzde en sık kullanılanı istatistiksel proses kontrolüdür. Bu metot sayesinde yapılan kalite çalışmaları belirli bir düzen içerisinde kontrol edilir. Aynı zamanda bu metot sayesinde tesisin potansiyeli de ölçülebilmektedir.

İstatistiksel proses kontrolü sırasında proseslerdeki değişkenler belirli aralıklarla istatistiksel olarak kontrol edilir. Bu uygulama tesisin potansiyelini belirlemede son derece önemli bir faktördür. Zaman zaman tesislerin potansiyelinden fazla veya düşük kalite hedefleri belirlediği görülür. Bu durum tesisin başarıyı yakalama hızını önemli ölçüde etkilemektedir.

KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ NE İŞ YAPAR?

Kalite yönetim sistemleri üretim alanında faaliyet gösteren unsurlar için başarı yakalamanın en temel metodudur. Çıktının olduğu her alanda uygulanabilen bu sistemlere genel olarak gidişatın kontrolü ve iyileştirilmesi de denilebilir. Dünya çapında pek çok farklı isimle anılan bu sistemlerin genel amacı var olan bir sistemi geliştirerek iyileştirmek ve kontrol altında tutmaktır. Bu amaçta ortaya çıkmış pek çok farklı model vardır. Fakat bu modellerin ortak noktası her zaman iyileştirmek ve geliştirmektir. Dünyanın farklı bölgelerinde farklı yöntemlerle kullanılan bu sistemlerin bazıları şunlardır;

  • International Organization for Standardization (ISO)
  • KAİZEN
  • The International Automotive Task Force (IATF)
  • European Foundation for Quality Management (EFQM)
  • 6 SİGMA

13 Kasım 2022 Pazar

BAKIM ÇEŞİTLERİ

BAKIM ÇEŞİTLERİ

BAKIM ÇEŞİTLERİ

Günümüzde endüstriyel alanda en temel konulardan bir tanesi bakım konusudur. Bakım doğru yapıldığı zaman üretimdeki duruş sürelerini en az seviyelere kadar indirebilmektedir. Fakat hatalı veya eksik yapılan bakımlar oldukça fazla zaman kaybına ve verimlilik düşüşüne sebebiyet vermektedir. Bu etken de toplam ekipman etkinliği (OEE) değerlerini büyük oranda düşürmektedir. Bu sebepten dolayı bakım çeşitleri iyi bilinerek doğru şekilde uygulanmalıdır.


Günümüzde planlı ve plansız bakım olarak adlandırılan iki tip bakım modeli vardır. Plansız bakım sadece arıza çıktığı zaman yapılan düzensiz bakım modeline verilen isimdir. Bu bakım modelinde üretim sık sık durabilmektedir. Potansiyelinin tamamını kullanmak isteyen tesisler için Plansız bakım kesinlikle tavsiye edilmemektedir.

PLANLI BAKIM ÇEŞİTLERİ

Planlı bakım çeşitleri üç ana başlıkta periyodik bakım, önleyici bakım, uyarıcı bakım olarak incelenmektedir. Bu başlıklar şu şekilde özetlenebilir;

Periyodik Bakım (Koruyucu Bakım): Periyodik bakım çalışmalarında üretim tesisindeki elemanlar belirli aralıklarla bakıma sokularak gelecekte oluşabilecek arızaların önceden tespit edilmesine yardımcı olur. Gerekli görülen durumlarda parça onarımı veya değişimi de yapılmaktadır. Bu bakım modelinde belirlenen aralıklarda tesisteki bakım yapılan eleman durdurulmaktadır.

Önleyici Bakım (Proaktif Bakım): Son zamanlarda ortaya çıkan bu bakım türünde tesisteki üretim elemanları AR-GE faaliyetleri kapsamında incelenerek gelecekte ortaya çıkabilecek arızalar tespit edilir. Bu arızaları çıkaracak olan parçalar tekrardan tasarlanarak tesisin sahip olduğu üretim elemanları üzerinde birtakım değişiklikler yapılır. Bu sayede uzun vadede bir arıza oluşması engellenir. Aynı zamanda üretimin daha az durmasına olanak sağlanır.

Uyarıcı Bakım (Kestirimci Bakım): Uyarıcı (Kestirimci) bakım modelinde tesis kapsamındaki üretim elemanları termal kamera gibi ölçüm cihazlarıyla devamlı olarak izlenir. Bu izlemeler sonucu üretim elemanlarında oluşabilecek arızalar önceden tespit edilerek üretim elemanı zarar görmeden onarım veya değişim yapılabilir. Bu bakım modelinde mümkün mertebe üretimi durdurmadan onarım işlemleri yapılmaktadır.

PLANLI BAKIM ÇEŞİTLERİ AVANTAJLARI

Planlı bakım çeşitleri özellikle üretimin devamlılığı açısından son derece önemlidir. Planlı bakımın avantajları şu şekilde sıralanabilir;

  • Arıza kesin olarak çıkmadan önleneceği için cihazların zarar görmesi engellenmektedir.
  • Arıza bilimsel yöntemlerle, hasar oluşmadan tespit edileceği için arızanın aranması için geçen süreden tasarruf edilmektedir.
  • Arızanın doğru tespit edilip önlenmesinden dolayı yanlış parça değişimi gibi hataların önüne geçilmektedir. Dolayısıyla maddi anlamda tasarruf sağlanmaktadır.
  • Hasar oluşmadan arıza önleneceği için iş güvenliği ve sağlığı açısından avantajlıdır.

10 Kasım 2022 Perşembe

TOPLAM EKİPMAN ETKİNLİĞİ

TOPLAM EKİPMAN ETKİNLİĞİ

TOPLAM EKİPMAN ETKİNLİĞİ

Günümüz üretim modellerinin en temel konusu verimlilik ve etkinliktir. Bu noktada etkinlik ile verimliliği iyi ayırmak gerekmektedir. Verimlilik kullanılan kaynaklar ile elde edilen çıktı arasındaki ilişkiyi incelerken etkinlik kavramı ise mevcut kaynakların potansiyeli ile bu potansiyelin kullanımını inceleyen bir kavramdır. Toplam ekipman etkinliği sisteminde de bu husus incelenmektedir.



Modern hayatta ekonominin ana unsuru üretimdir. Üretimde de israftan kaçınmak ekonomi açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda yapılan işin bir değerinin olması bu işin en az fire oranıyla yapılmasına bağlıdır. Kalite yönetim sistemleri de tam olarak bu konu üzerine çalışmalar yürütmektedir.

TOPLAM EKİPMAN ETKİNLİĞİ (OEE) NEDİR?

Toplam ekipman etkinliği piyasada kullanılan adıyla “Overall Equipment Effective (OEE)” tesisin sahip olduğu kaynakları maksimum verimlilik ile kullanmasını amaçlayan bir sistemdir. Bu sistemde istatistiksel proses kontrol yöntemine öncelik olarak başvurulabilir. Toplam ekipman etkinliğinin incelenebilmesi için kaynakların iyi bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Bunun sebebi bu sistemin kaynakların etkin bir şekilde çalışıp çalışmadığını incelemesidir. Bu sebepten dolayı OEE sisteminin oturtulmasından önce kaynakların iyi bir biçimde denetlenmesi zorunludur.

Toplam ekipman etkinliği sisteminin faydaları şu şekilde sıralanabilir;

  • Mevcut potansiyelin en iyi şekilde kullanılmasına yardımcı olur.
  • Yakalanan istatistiklerin gerçekte başarı mı, yoksa standart bir durum mu olduğunun anlaşılmasına yardımcı olur.
  • Tesisin hedeflenen kalite için yeterli olup olmadığının anlaşılmasına yardımcı olur.

TOPLAM EKİPMAN ETKİNLİĞİ (OEE) NASIL HESAPLANIR?

Toplam ekipman etkinliği sisteminin hesaplanmasındaki ana parametreler şunlardır;

  • Yükleme süresi
  • Duruş süresi
  • Çevrim süresi
  • Üretilen parça miktarı
  • Fire miktarı

Bu parametreler yardımıyla şu alanlar incelenir;

Kullanılabilirlik: Ekipmanın reel olarak çalıştığı sürenin, planlanmış üretim süresine oranı

Kullanılabilirlik = (Yükleme süresi – Duruş süresi) / Yükleme süresi

Performans: Ekipmanın reel olarak çalışma süresi içerisinde toplam üretim miktarının istenen miktara oranı

Performans = (Çevrim süresi x Üretilen parça miktarı) / (Yükleme süresi – Duruş süresi)

Kalite: Kalite standartlarından geçmiş olan ürünün toplam ürüne oranı

Kalite = (Üretilen parça miktarı – Fire miktarı) / Üretilen parça miktarı

Bu şekilde hesaplanan üç unsur birbiriyle çarpılır ve %OEE değeri bulunur.

%OEE = Kullanılabilirlik x Performans x Kalite

6 Kasım 2022 Pazar

WPO NEDİR?

WPO NEDİR?

 

WPO

WPO’nun açılımı “Work Place Organization” olarak bilinmektedir. Günümüzde başarıyı yakalamanın en temel adımlarından bir tanesi standartlaştırılmış ve düzenli bir ortamda çalışmaktır. Standartlaştırmaktan kasıt belirli bir düzene oturtulmuş sistematik bir çalışma ortamıdır. Dilimizdeki anlamı “Çalışma Alanı Organizasyonu” olan bu sistemde de tam olarak bu amaçlanmaktadır.





Günümüzde pek çok organizasyon kendi potansiyelini tam olarak kullanamamaktadır. Bunun en temel sebeplerinden bir tanesi de maksimum potansiyelini bilememekten kaynaklanmaktadır. Kalite hedefleri ve üretim gelişiminin yanı sıra başarının anahtarı çalışanlar açısından ergonomik bir ortam yaratmaktan da geçmektedir. Bu noktada günümüzde hala insan unsuru olmadan bir organizasyonun yapılamayacağının iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu sebepten dolayı da çalışanlar için ergonomik bir ortam yaratmak zorunludur.

WPO – ÇALIŞMA ALANI ORGANİZASYONU NELERİ KAPSAR?

WPO çalışmaları üretimin olduğu her alanı kapsamaktadır. İnsan gücüyle yapılan her iş için çalışma alanı organizasyonu yapılabilmektedir. Günümüzde insan gücü hala üretimde büyük oranda etkilidir. Bu sebepten dolayı başarının yakalanması açısından çalışma alanlarının yeterliliği hala önemlidir.

Çalışma alanı organizasyonunda denetlemeler iki alanda incelenebilir. Bunlar saha ve ofis denetlemeleridir. Bu iki alanda da temel hedef aynıdır. Öncelik iş güvenliği olarak çalışma alanı kullanıcı açısından en rahat ve en kolay biçimde düzenlenir. Hiçbir kafa karışıklığına yer vermeyecek şekilde düzenlenen çalışma alanı içerisinde kullanıcının kullandığı araçlar kullanım sıklığına göre yerleştirilir. Bu noktada en çok dikkat edilmesi gereken kural ise iş güvenliğine uygun bir düzenleme yapılmasıdır.

WPO – ÇALIŞMA ALANI ORGANİZASYONU ADIMLARI NELERDİR?

Sahada ve ofiste yapılabilen bu organizasyonun temel olarak 5 adımı bulunmaktadır. WPO’nun bu 5 adımı şu şekilde sıralanabilir;

  • AYIKLAMA: Gerekli ile gereksizin ayılması anlamına gelmektedir. Gereksiz olarak karmaşık olan sistemler gruplandırılarak basit hale getirilir ve sonunda alan kazanılır.
  • BASİTLEŞTİRME: Gerekli olan her şey belirli bir alanda toplanır. Bu sayede ihtiyaç halinde bu malzemeler kolaylıkla bulunabilir.
  • SİSTEMATİZE ET: Görsel yönetimin geliştirilmesi demektir. Her şey görsel olarak kolay anlaşılır ve bulunabilir hale getirilir.
  • STANDARTLAŞTIR: Yapılan iyileştirmeler kaydedilerek bir standart oluşturulur. Böylece iyileştirmelerin kontrolü sağlanabilir.
  • SÜRDÜR: Başarının devamlılığının sağlanması anlamına gelmektedir.

Teknik yazılarımız bilgi sahibi kişiler tarafından yoruma, eleştiriye ve düzeltmeye açıktır.

İletişim: muhendisyazartr@gmail.com

15 Şubat 2022 Salı

AERODİNAMİK NEDİR?

AERODİNAMİK NEDİR?

AERODİNAMİK NEDİR?

Aerodinamik gaz dinamiğinin yalnızca hava ile ilgilenen bir alt dalıdır ve oldukça geniş bir kapsama sahiptir. Aerodinamiğin bizim dilimizdeki karşılığı hava dinamiğidir. Biz hava dinamiğini herkesin anlayacağı şekilde tanımlayacak olursak; belirli bir kütleye sahip, hareket eden nesnelerin hava ile etkileşimidir. Biz bu yazımızda aerodinamiği kabaca, basit örneklerle açıklayacağız.

AERODİNAMİK HESAPLAMALARIN ARAÇLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Aerodinamik birçok nesne için kullanılabilir fakat biz aerodinamiği anlatmak için araba ve uçak örneklerini kullanacağız;

DRAG (SÜRÜKLENME) KUVVETİ

Aerodinamik yani hava dinamiği temel olarak iki kuvvetin kütleye sahip nesneler üzerindeki etkisine dayanır. Bu kuvvetlerden ilki drag (sürüklenme) kuvvetidir. Sürüklenme kuvvetini incelediğimizde nesnenin belirli bir hızda ilerlerken tepki kuvveti olarak karşısındaki rüzgârın nesnenin hareketine olan etkisini görürüz. Aerodinamik açıdan kuvvetli olan araçlar bu rüzgârdan diğer araçlara oranla daha az etkilenirler.

Aynı zamanda uçakların kanatlarında inişte açılmak üzere konumlandırılmış kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar açıldığında aşağıda formül olarak verdiğimizde göreceğiniz gibi uçağın kesit alanı artar ve sürüklenme kuvveti artmış olur, bu sayede uçak yavaşlayarak daha yumuşak bir iniş gerçekleştirir.

SÜRÜKLENME KUVVETİ = ½ X HAVA YOĞUNLUĞU X (HIZ)^2 X Cd X ALAN

Bu formülden göreceğiniz üzere kesit alanımız ne kadar küçük olursa o kadar az sürüklenme kuvvetin etkisine maruz kalıyoruz. Bu sebepten uçaklar kalkış esnasında kanatlardaki bu kapakçıkları kapalı hale getirirler. Aynı şekilde bu sebepten günümüzde otomobillerde köşeli hatlara sahip olanlara oranla yuvarlak hatlara sahip araçlar daha yaygındır.

Bu formülde Cd sürtünme katsayısıdır.

LİFT (KALDIRMA) KUVVETİ

İlk kuvvetimiz olan drag kuvveti nesnemize önden etki ediyordu. Lift, yani kaldırma kuvvetinde ise nesnenin havalanmasına etki edecek şekilde alttan etki eder.

Kaldırma kuvvetinin çalışma prensibi Bernauli prensiplerine dayanıyor. Bu prensip en kaba haliyle hava ne kadar hızlı akıyor ise basıncın o kadar düşük olduğunu söyler.

Buna bir örnek vermek gerekirse uçakların kalkışını inceleyebiliriz. Uçakların kalkışı esnasında kanatların tasarımı gereği kanatların üstünde basınç az iken altında daha yüksektir. Bu tasarım uçağın belirli hıza ulaştıktan sonra havalanmasına yardımcı olur.

 Gülümseten bir aerodinamik örneği;



Teknik yazılarımız bilgi sahibi kişiler tarafından yoruma, eleştiriye ve düzeltmeye açıktır.

İletişim: muhendisyazartr@gmail.com




7 Şubat 2022 Pazartesi

RPA(Robotic Process Automation) NEDİR?

RPA(Robotic Process Automation) NEDİR?

RPA NEDİR?

RPA çağımızın en önemli unsurlarından biri olan dijitalleşmenin yapı taşlarından birisidir. RPA’ in açılımı “Robotic Process Automation” iken dilimizdeki çevirisi ise Robotik Süreç Otomasyonudur.

RPA en genel manasıyla çalışanların rutin olarak yaptığı, karar süreci sınırlı olan ve tekrar eden işleri belirli yazılımlarla donatılmış robotların yapmasıyla çalışanlara katma değeri daha yüksek işlerle uğraşabilmesi için zaman yaratmasıdır.

RPA teknolojisi aklınıza gelebilecek her türlü sektörde kullanılabilir fakat bunun için gereken tek şart botumuza doğru süreci aktarmaktır. Doğru süreç ise sınırlı karar alma hatta mümkünse hiç karar almama durumunda olan rutin süreçlerdir. Bilinmelidir ki botumuz günümüz teknolojisinde yalnızca içindeki yazılım sınırları çerçevesinde bir karar yeteneğine sahiptir. Botumuz yeteneklerinden daha büyük sınırlarda işleyen süreçlerde çalışırsa yapacağı şey işlerinizi oldukça hatalı şekilde ilerleterek hem zamandan hem de kaliteden fire vermenize sebep olacaktır, bu da istemeyeceğiniz bir durumdur.

RPA YAZILIMI SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Çeşitli sektörler için çeşitli fonksiyonlarda üretilmiş RPA yazılımları mevcuttur. Bunların arasından kendimize uygun olan yazılımı seçmemiz için belirlediğimiz kriterler şunlardır;

  • RPA sisteminden beklentimizin belirlenmesi
  • İş ihtiyacımızın belirlenmesi
  • Operasyonel ölçeklenebilirlik
  • Bakım gerekiminin sıklığı
  • Bilişsel yetenekler(Öğrenme yeteneği)
  • Yazılım teknik özelliklerinin belirlenmesi
  • Maliyetin belirlenmesi
  • Güvenlik derecesi
  • Kullanım ve kontrol kolaylığı

RPA’İN BAŞARILI OLMASI İÇİN GEREKENLER

Konunun başında da bahsettiğimiz gibi RPA sistemi tekrar eden, karmaşık olmayan süreçleri çalışanın yerine yaparak, çalışana katma değeri daha yüksek işler yapması için olanak sağlayan bir sistemdir. Bu sebeple RPA’ in başarılı olması için kullanılması gereken doğru süreçleri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Tekrar eden
  • Şartları değişmeyen
  • Rutin olan
  • Belirli kuralları olan
  • Dijital veriye dayalı
  • Yüksek hacimli

Bu süreçlerden bizce en önemlisi yüksek hacimli işlerde kullanımıdır. Çünkü bu sistemin de belirli bir maliyeti vardır ve düşük hacimli bir işte kullanıldığında işi her ne kadar doğru yapsa da harcanan maliyetin karşılığını vermeyecektir. Aynı zamanda yazılımın başarılı olabilmesi için sürecin teknik analizi iyi yapılmalıdır.

RPA’İN FAYDALARI NELERDİR?

RPA sisteminin işlerimizi kolaylaştırmanın yanında pek çok faydası vardır. Bunlardan birkaçı;

  • Maliyetleri düşürmek
  • Süreçleri hızlandırmak
  • İnsan hatasından çok daha az seviyede hata oranına sahip olmak
  • Doğru ve hızlı süreçler sayesinde müşteri memnuniyetini arttırmak.

3 Ocak 2022 Pazartesi

MAKİNE ÖĞRENMESİ NEDİR?

MAKİNE ÖĞRENMESİ NEDİR?

MAKİNE ÖĞRENMESİ NEDİR?

Günümüzde adını sık sık duymaya başladığımız makine öğrenmesi özellikle de otonom araçların hayatımıza girmesiyle gündemimizin merkezine yerleşmiştir. Makine öğrenmesi en basit haliyle kullandığımız teknolojik aletlere öğrenmeyi öğretmektir.

Günümüz teknolojisinde hali hazırdaki makinelerin büyük çoğunluğunun yalnızca sahip olduğu kodlar çerçevesinde hareket edebildiğini biliyoruz. Fakat geleceğin teknolojisi olarak görülen makine öğrenmesi sayesinde makineler artık kendi kararlarını verebilecek konuma gelecekler. Makine öğrenmesi iki şekilde gerçekleşebiliyor, bunlar;

  • Denetimli öğrenme
  • Denetimsiz öğrenme


DENETİMLİ ÖĞRENME VE DENETİMSİZ ÖĞRENME NEDİR?

Makinamıza belirli kodlar ve algoritmalar yardımıyla izleyeceği yolu söyler ve çalıştırırsak bu denetimli öğrenme olur. Buna basit bir örnek vermek gerekirse, demonte bir mobilya aldığımızda onu montaj kitapçığımızdaki talimatlar sayesinde montajlı hale getirebiliriz. Bu seviyede makinelerin hiçbir zararı yok iken pek çok faydası vardır.

Denetimsiz öğrenme ise toplanan verileri sınıflandırarak çeşitli durumlarda kullanmasıdır. Buna otonom araçları örnek verebiliriz. Otonom araçlar “OTONOM SÜRÜŞ” yazımızda da bahsettiğimiz gibi araçların üzerlerindeki kameralar ve sensörlerden aldığı verileri aracın beynine iletir, beyin bu verileri hafızasında sınıflandırmış olduğu verilerle karşılaştırarak içinde bulunduğu durum için doğru olan kararı verebilir ve bir insan sürücü gibi yol alabilir. Araştırmalarımızda gördüğümüz iddialardan birisi de internet üzerinden indirme işlemi (vs.) yaparken karşımıza çıkan “yaya geçitlerini işaretleyiniz.” tarzı soruların otonom sürüş için veri oluşturmak amacıyla yapıldığıydı.

MAKİNE ÖĞRENMESİ NASIL ÇALIŞIR?

KARAR SÜRECİ: Etiketli ya da etiketsiz olabilecek bazı giriş verilerine dayanarak, algoritmamız verilerdeki bir kalıp ile ilgili bir tahmin üretecektir.

BİR HATA İŞLEVİ: Bu aşama birinci aşamada üretilen tahminin değerlendirilmesi için kullanılır. Modelin tahminini hafızadaki örnekle karşılaştırılır.

BİR MODEL OPTİMİZASYONU SÜRECİ: Model, eğitim kümesindeki veri noktalarına daha iyi uyuyorsa, bu durumda ağırlıkla bilinen örnek ve model tahmini arasındaki çelişkiyi azaltmak üzere düzenlenir. Algoritma bu değerlendirmeyi tekrarlayıp süreci en iyi hale getirip doğruluk eşiğine ulaşana kadar işlemi tekrarlar.

kaynak: www.ibm.com

MAKİNE ÖĞRENMESİ ÖRNEKLERİ

ÖNERİ SİSTEMLERİ: Makine öğrenmesi hakkında verilebilecek en iyi örnek sanırım hepimizin şaşkınlıkla baktığımız öneri sistemleri. Öneri sistemleri kullanıcıların nelerden hoşlandığını, sahip olduğu verileri anlamlandırarak kullanıcının internette gezindiği sırada karşısına çıkarıyor. Bunu yapabilmesi aslında yine kullanıcının sayesinde oluyor. Çevrimiçi kullanıcıların Big Data(Büyük Veri) için sağladıkları veri akışını öneri sistemleri içinde barındırdığı karar mekanizması sayesinde anlamlandırarak kullanıcılara sunuyor.



OTONOM SÜRÜŞ: Otonom sürüşün son evresi olan 5.evrede artık araç çevreyi ve trafik işaretlerini tanıyor olacaktır ve bir insan sürücü gibi güvenli bir şekilde yol alabilecektir. Bunun sebebi de yine makine öğrenmesidir. Araçlar radar, lidar,  GPS, gibi sensörlerden alınan verileri anlamlandırarak kararlar verebilecektir. Aslında bu örnek makine öğrenmesinin geleceğin teknolojisi olduğunun en net göstergesidir.

FACEBOOK HABER KAYNAĞI: Facebook da sık sık belirli kişilerin veya sayfaların profilinde gezindiğinizde, ana sayfanızda diğer profillerin paylaşımlarına oranla bu profillerin paylaşımlarını daha fazla görürsünüz. Bunun sebebi de makine öğrenmesidir.


Teknik yazılarımız bilgi sahibi kişiler tarafından yoruma, eleştiriye ve düzeltmeye açıktır.

İletişim: muhendisyazartr@gmail.com


Hakkımızda

Fotoğrafım
BU WEB SİTESİNİN; İnstagram'da @muhendisyazar, Twitter'da @muhendisyzrcom haricinde bir sosyal medya hesabı bulunmamaktadır.
Bildirim
Bildirim.
Kapat